17 Şubat 2008 Pazar

Misaki

Misaki ile ilk tanışmam So Chic mağazalarından birinde şu aşağıdaki küpeyi beğenip fiyatını öğrendikten sonra almaktan vazgeçtiğim gün oldu (daha doğrusu vazgeçtiği'miz' gün). Canım annem bana yeni yıl hediyesi bakıyordu ki, ben bu küpeyi beğendim, almak istedi ve sonrasını biliyosunuz :))



Meğer Misaki, Monako / Monte Carlo'da bir firmaymış, sadece inci takılar tasarlar ve üretirmiş. Vallaha ne diyim malzeme zaten zarif, tasarımlar da gayet başarılı....Reklamları İstanbul sokaklarında billboardlarda...İşte benim favorilerim.

Misaki'de hemen hemen her tasarımın küpe, kolye, bilezik, yüzük kombinasyonları var. Bana nedense şu aşağıdaki kombinasyon çok vurucu geldi, sanırım şu son moda bakıra benzer rose gold serilerinden biri.

Dekorasyonda Eğlence....

Bu başlığın altına yakışabilecek 3 parça seçtim :))


1. Philippe Starck'ın Kartell için tasarladığı bu sandalyeler düz renklerden oluşan bir odaya nasıl da hareket ve canlılık getirirdi, hele de beyazın yanına.



2. Sawaya & Moroni'nin bu feminen, çıtı pıtı koltuğu....Oturuş rahatlığı açısından ne kadar ergonomik bilinmez ama tasarımının çok eğlenceli olduğu kesin :)

3. Londra'daki Places & Spaces mağazasının internet sitesinde bulduğum bir obje. Krom kaplama çelik bir raf aslında kendisi ama aydınlatma ile beraber duvarınızda kanat çırpan bir kelebeğe dönüşüyor :))


MISSONI

Missoni, triko ile neler neler yapılırmış diye bizi şaşkına uğratan şahane bir italyan markası....Triko kumaşları renkleri ve desen boyutları ile bana mozaik eserleri anımsatıyor. Bazen gözü yoran bir havası olsa da, modada niş çalışmayı seçmiş ve başarılı olmuş bu markayı seviyorum. Hatta aşağıdaki modelleri kendime çok yakın buluyorum :))



Home Office

Bu karlı, soğuk pazar gününde ertesi günkü mesaiyi düşünerek "yaa ben yarın işe nasıl gidicem, gitsem de nasıl dönücem" diye mız mızlanırken tabii ki bir yandan da home office bir işin hayalini kurdum. Hayalimi işle kısıtlamadım, bi de olsa nasıl bir yer olsun isterdim'e baktım. Eee n'apalım dekorasyon aşkı damarda akmaya devam ediyor :)) Her şeye rağmen...
Genele yayılmış beyaz tutkusu maalesef bende de var (maalesef çünkü normalde herkeste olanı sevmem). Home office'te beyaz nasıl olur derken livingetc'nin internetteki galerisi imdadıma yetişti. Evet itirazım yok; yalın, masum, dinlendirici ama sanki bi şeyler eksik...."Uykum gelmez mi bu kadar beyazlığın içinde, sonra nasıl çalışırım?" dediğim noktada aşağıdaki renkli 2 alternatifi beğendim. Aksesuar detaylarındaki kırmızılar, turuncular kesinlikle neşe ve enerji getirmiş, ee lazım lazım o da lazım. Bana da home office bir iş lazımmm :))