20 Kasım 2009 Cuma

The Protector: Designed by Brangelina for Asprey

Angelina Jolie ve Brad Pitt çifti Ingiliz mücevher markası Asprey için "The Protector" isimli bir koleksiyon tasarlayarak mücevher sektörüne de "Brangelina" imzasını atmış oldu.


Peki "The Protector" ismi nereden geliyor?

Angelina Jolie'nin uğuruna ve koruyuculuğuna inandığı bir hayvan var: Yılan... Hatta Shilol'a hamileyken bile kendisine yılan şeklinde bir yüzük hediye edilmiş.



The Protector koleksiyonunda alışılagelmiş mücevher parçaların yanı sıra mama kaşığı, doğum belgesi saklama kutusu ve diş kutusu gibi enteresan ürünler de yer alıyor. Anaç ruhlu Angelina'nın etkisi olsa gerek :)

Asprey ve Brangelina işbirliği ile "ağzında gümüş kaşık ile doğmak" deyimi yeni bir boyut kazanacak gibi!


9 Ekim 2009 Cuma

Gelaskins: Tasarımın Kişiselleştirme Gücü

Limango'dan her gün kampanya bültenleri geliyo ama doğrusunu söylemek gerekirse çoğunu pas geçiyorum. Bugün bir şeyler dürttü, girdim siteye kampanyaları gezdim. Iyiki de dürtenler dürtmüş; böylece Gelaskins ile tanıştım, gözüm şenlendi :)


Gelaskins ipod mini, nano, iphone, laptop gibi taşınabilir elektronik cihazlarınızı hem koruyor, hem de fotoğraf kalitesindeki grafik baskıları ile tarzınızı yansıtıp kişiselleştirmenizi sağlıyor. Üstelik çıkarılabiliyorlar, yani sıkıldığınızda bir başka tasarımla değiştirmeniz mümkün!

Dünyanın dört bir yanından Gelaskins ailesine katılan tasarımcıların eğlenceli çalışmalarından birini seçebileceğiniz gibi, kendi çektiğiniz bir fotoğrafı yollayarak tamamen size özel bir kılıf da yaptırabilirsiniz.



Gittigidiyor ve Ebay'de satılan Gelaskins ürünleri şimdi indirimli fiyatlarıyla Limango'da da satışta!


Sonbahar melankolisine karşı güçlü bir duruş: QUE Kadını... Yine, Yeniden!

Que markasını ilk kez 2009 ilkbahar-yaz koleksiyonu ile bloguma konuk etmiştim. Sonbahar-kış koleksiyonunun web sitelerine yüklenmesini sabırsızlıkla bekliyordum ki... İşte karşınızda!
Arzu Kaprol ve Mehmet Acar imzalı sade ama şık tasarımlar siyahın asaleti ve ipeğin yumuşak akışkanlığı ile yine baş döndürüyor. Kullanılan deri ve denim parçalar ise kendine güvenen ve cesur kadın profilinin altını çiziyor.


Podyumda Vahşi Hayat: Alexander McQueen

Alexander McQueen, "Plato's Atlantis" adını verdiği 2010 Ilkbahar-Yaz defilesini Paris Moda Haftası'nda modaseverlere sundu. 6 Ekim akşamı internetten canlı olarak yayınlanan defilede digital baskı ile hazırlanan kumaşlarda doğanın parmak izi okunuyordu. Bu ilginç görsel şöleni izlemek istiyorsanız lütfen tıklayın.

Ünlü tabloların da digital baskı kumaşlarla elbiselerde hayat bulduğu yeni dönemde sade şıklık git gide OUT oluyor sanırım.


Seçilen saç ve makyaj stilleri ile elbise kesimlerine bakarsak aslında Alexander McQueen kızları uzaydan ya da gelecekten geliyorlar. Ve akla hemen şu soru geliyor: İnsanoğlunun tehdidi altındaki doğal hayat gelecekte ancak kumaşlar üzerinde mi anımsanabilecek?


Fotoğraflar: NTVMSNBC Galeri

23 Eylül 2009 Çarşamba

Network Kadını - 2010 Kış

İşe, kokteyle, düğüne, yılbaşı partisine elbise arayanlar, arayacak olanlar... Network bu kış da doğru adres sanırım.




19 Eylül 2009 Cumartesi

FABRIKA Erkeğinin 2010 Kışı

FABRIKA kaliteyi ve tasarımı nispeten makul fiyatlarla sunan, tarzını çok beğendiğim bir marka. Ancak kadın koleksiyonuna kıyasla erkek koleksiyonu bence daha başarılı!

2 senedir koleksiyonun modelliğini yapan bu hoş beyefendinin etki gücü de yadsınamaz ama fotoğraflara baktığınızda koleksiyonun da kendi gücü olduğunu görüp tasarımcıya hakkını teslim edeceğinize eminim.

Kravata ayrı bir vurgu yapan V yakalı kalın triko kazaklar ve hırkalar favori parçalarım.

Uzun / kısa deri montlar ve trençkotlar da sonbaharda şık erkeklerin kurtarıcısı olacaktır.


Uzun kollu t-shirt havasındaki bu düğmeli trikoya bayıldım, atkı ve kasketle hoş bir kombin olmuş.

Jean üzerine giyilebilecek lacivert - kahve tonlarındaki bu gömleği hardal tonlarındaki bir atkıyla tamamlamışlar.

Ve klasik takım elbise arayanlara 2 şık alternatif.


12 Eylül 2009 Cumartesi

Intimissimi - Sonbahar'09


Yaz bitti, çoğumuz şehre döndü. Gri bulutlar, hatta sağanak yağmurlar var şimdi... Ama gelin siz ruhunuzu karartmayın!

Giysilerimizde tercih ettiğimiz renkler ruh halimizi çok etkiliyor, iç çamaşırlarımızda da öyle. Intimissimi markasının modellerini her zaman beğenirdim ama Sonbahar'09 koleksiyonunu bezediği su yeşilinden koyu yeşile, eflatundan mora bütün tonlara bayıldım. Bu güzel modellerin içinde kendinizi kasvetli hissetmeniz mümkün değil!

Daha fazla model için mutlaka ziyaret edilmeli. www.intimissimi.it





9 Eylül 2009 Çarşamba

Massimo Erkeği

-Bu daha çok bayanlara hitap eden bir blog değil miydi??

-Evet, şüpheniz mi var yoksa? Hala sizlere hitap ediyorum!

-&!!*\~%#$'2£????

-Nasıl mı? Bu fotoğraflara bakıp sizler için bir şeyler yapmadığımı iddia edebilir misiniz? :))


Fotoğraflar: Massimo Dutti Sonbahar / Kış 2010, Erkek Koleksiyonu

9 Ağustos 2009 Pazar

Biev ile Pazar Keyfi

Pazar keyfi denince uzun süren kahvaltılar geliyor aklıma. Aile ya da arkadaşlarla ama mutlaka kalabalık! Hafta içi işe giderken aceleyle yenen tosta inat çeşit bol; peynirin üç beş çeşidi, sucuk, omlet.. ne varsa artık. Ekmek yetmez, simit de olsun, bi de yanında dumanı tüten iyi demli bir çay.

Gözünüzde canlanan pazar keyfi fotoğrafında Biev'in bu eğlenceli çaydanlık tasarımları güzel durmaz mıydı?


Kahvaltı bitti, sohbete devam! Pazar keyfinin olmazsa olmazı likör ve lokumla ikram edilmiş mis kokulu bir türk kahvesi. Bu şık fincanlarda ayrı bir estetik duruyor.



17 Haziran 2009 Çarşamba

Tembel Tavuskuşu mimleyince...

İşlerimin yoğunluğundan blogumu ihmal etmiştim bu aralar... Ama Tembel Tavuskuşu yazısında beni mimleyince yazmadan duramadım ben de.

Hmm bakalım neler sormuşlar?

1 - Kullandığınız parfümün markası nedir?
Parfüm konusunda yeniliklere çok açık değilim galiba. Ama yine de şöyle bir geçmişe baktığımda yeni şeyler de denemişim. Üniversitede 3 sene Davidoff Coolwater kullanmıştım, annem hala söyler durur, ne güzeldi yine kullansana diye. Sonra Emporio Armani Elle (She) ve onun bilimum türevlerini kullandım: Elle Night, Armani Mania, arada yine Elle'e dönüşler... Derken hepsinin rafine bir özeti olduğunu düşündüğüm Armani Code'u keşfettim. Çıktığından beri genelde Code kullanıyorum. Bir dönem araya Dior Addict, Carolina Herrera 212 Sexy ve Marc Jacobs Daisy girmiş olsa da hala favorim ve şu anda da kullandığım Armani Code!

2 - Kullandığınız kremin markası nedir?
Hmm buna verilebilecek pek çok cevap var çünkü özel olarak ne kremi soruluyor belirtilmemiş. Göz kremi, el kremi, yüz kremi, vücut kremi, güneş koruyucu krem... bir çok krem olabilir. Genel olarak marka söylemekle yetineyim o zaman: Dermalogica ve Avene.

3 - Şu an okuduğunuz kitabın adı nedir?
Aynı anda 3 kitap okuduğum için :D
Elif Şafak - Aşk
Rıdvan Şanal - Kuantum Düşünce Tekniği
Yapı Kredi Yayınları - Binbir Gece Masalları- Cilt 1

4 - En son aldığınız 3 ürün nedir?
Farklı kategorilerden en son aldığım ürünleri yazmaya karar verdim: (1) Twist'ten uzun elbise, (2) Yüksek Sadakat CD'si, (3) Estee Lauder Sumptious rimel

5 - En çok sevdiğin 3 dizi film nedir?
Lost, Lost, Lost :))


Eh benim de birilerini mimlemem farz oldu! Braun proje arkadaşım Pretty Pinky neler yazacak bakalım :))

7 Haziran 2009 Pazar

GIRANDOLA: Arnavutköy'de İtalyan dondurması keyfi...

Uzun zamandır yolumu Arnavutköy'e düşürmek ve Girandola'nın çeşitleriyle özgün dondurmalarından tatmak istiyordum. Sonunda dün akşam emelime ulaştım :D




Girandola italyancada rüzgar gülü demek... Aslında önce logoyu tasarlamışlar, sonra logodaki dondurma topları rüzgar gülüne benzeyince Girandola diyelim demişler. Sahibi Aslı Eraltan'ın hikayesini bir TV programında izlemiştim; dondurma işine merak salmadan önce fransızca, italyanca ve portekizce turist rehberliği yapıyormuş, sonra dondurmacı olucam demiş ve dondurmalarına bayıldığı İtalya'da işi ustalarından öğrenmeye karar vermiş. İlgilenenlere okul Perugia'da Scuola Italiana di Gelateria. Aslı Eraltan ve Girandola'nın hikayesini daha detaylı okumak isteyenler de buraya tıklayabilirler.


Gelelim dondurmalara... Genel olarak sütlü ve meyveliler diye ayırmışlar ama her gittiğinizde farklı çeşitler görmeniz mümkün. Meyveli çeşitler mevsime göre belirleniyor, çilekli dondurma çilek mevsiminde, kavunlu kavun mevsiminde üretiliyor. Çilekliyi denedim, gerçekten ağzınızda gerçek çilek tadını hissedebiliyorsunuz. Çikolatalı dondurmalar da çeşit çeşit: JB viskili bitter çikolatalı, fındık parçalı nutella tipi, belçika çikolatalı klasik gibi. Bunlar dışında sakızlı, naneli, sütlü karamelli, yoğurtlu daha pek çok güzel dondurma var. Hürriyet'teki ropörtajda yazan rakılı ve domatesliden dün göremedim. Dondurma yemek istemiyorum derseniz uzaktan gayet leziz görünen cheesecake'ler vardı, onlardan da deneyebilirsiniz.

Ve bir dekorasyon detayı... Tavandaki çiçek boyamalara bayıldım :D


4 Haziran 2009 Perşembe

Şarap sofralarını eğlenceye dönüştürmek için...

Bu tasarım harikası objeyi gördüm ancak internette aramaya kalktığımda hangi isimle aramam gerektiğini kestiremedim... Şarap standı? Şarap şişesi tutacağı? Hmm yok, çıkan şeyler bi türlü tutmuyor. Ben de garanti olsun dedim ingilizce "wine bottle holder" diye arattım ve umduğumdan da çok farklı modelde görsel buldum. Bingo!!!


Kadıköy Bahariye'de GözGrup ve Karaca Çantanın arasından girdiğinizde sol kolda kalan küçük bir hediye dükkanı var. Ben ilk olarak orada görmüştüm bu şarap şişesi tutacaklarını :)) Düşünen güzel düşünmüş, başarılı tasarlamış. Bunlardan biriyle şarabınızı sunduğunuzda eminim misafirlerinizin de çok hoşuna gidecektir!