17 Ağustos 2008 Pazar

SONBAHAR ÖZLEMİ...

Bu yaz biraz şuursuz geçti benim için....Farkındalıktan uzak, öylesine yaşanıp geçti. Sanki ruhum ilkbahar ve sonbaharın arasına sıkışıp kalmış gibiydi. Annesinin kucağından koparılmak istemeyen küçük bir çocuk gibi, ilkbaharın yakasına yapışmış bırakmıyordu ruhum....Ve ancak sonbahar gelirse uzatacaktı kollarını yeniden...

Evet, özlemle, hasretle sonbaharı bekliyorum. Sonbaharı özledim. Ve sonbahar ile gelenleri...

Kırmızılara, turunculara, sarılara bürünen yaprakların harika pastoral görüntüler yaratmasını...


Sıcaktan bunalmadan, keyfine vararak yapılan uzun doğa yürüyüşlerini...


Ekim'de perdelerini yeniden biz tiyatroseverlere açacak Devlet ve Şehir Tiyatrolarını...


İzlerken beni bambaşka dünyalara götüren, içimdeki sanatçı ruhu besleyen operaları...


İçinde hüzün de olsa, bizi hala aşkın var olduğuna inandıran güzel aşk filmlerini...


...ve dışarda yağmur yağarken güzel bir cafede sıcak bir kahve eşliğinde kitap okumaları...


Evet ben kesinlikle sonbaharı özledim...